14 Mayıs 2018 Pazartesi

BAKIŞ AÇILARI

 1.Hakimm(Tanrısal/İlahi):Klasik dönemin bakış açılarının ilki ve en çok kullanılanıdır. Anlatıcının, yaşanmış, yaşanan ve yaşanması muhtemel olan her şeyi bilmesi, görmesi ve duyması hakim (ilahi-tanrısal) bakış açısı olarak adlandırılır. Bu anlatımın özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Hakim (İlahi-Tanrısal) bakış açısı üçüncü tekil (o) anlatıcı bakış açısı olarak da bilinir.
  • İlahi bakış açısında anlatıcı, kahramanların niyetini bile okur.
  • Bu bakış açısında anlatıcı olayların içerisinde yer almaz.
  • Anlatıcı için zaman ve mekân engeli söz konusu değildir.
  • Olaylar, insan ömrüyle sınırlandırılmayacak kadar geniştir. 
  • Hâkim (İlahi-Tanrısal) bakış açısında anlatıcı kahramanlardan daha fazla bilgiye sahiptir. 
  • Anlatıcı, anlattığı olayların dışındadır. Olayları sadece görendir.
  • Bu anlatıma "yazar anlatıcı" denilmesinin sebebi anlatıcının yazarın dilini kullanmasıdır.
  • Hâkim (İlahi-Tanrısal) bakış açısında anlatıcının yorumu da önem taşır.
  • Anlatımda üçüncü tekil şahıs anlatımı esas alınır. Yani anlatım "o" şahıs zamiri ile yapılır. Fiiller de buna göre çekimlenir.
  • "İlahi-Tanrısal" olarak isimlendirmesinden de bu anlatımda anlatıcının rolünü sezebiliriz.

Hâkim (İlahi-Tanrısal) Bakış Açısı Örnekleri

Örnek 1

Mustafa, düşünceli düşünceli okulun bahçesinde dolaşıyordu. Dolaşırken ilginç ilginç işaretler yapıyordu. İşaretlerle dolanması gittikçe hızlanıyordu. Kafası bir şeye takılmıştı anlaşılan. Öğretmen onu ya derse almamış ya da dersten haksız yere dışarı atmıştı. O dolaşma esnasında aslında eve gittiğinde bu olumsuz durumu babasına nasıl anlatacağını düşünüyordu.

Açıklama: Hâkim (İlahi-Tanrısal) bakış açısında anlatıcı, yaşanmış, yaşanan ve yaşanması muhtemel olan her şeyi bilir, görür ve duyar. Burada da bir niyet okuma söz konusudur. Anlatıcı Mustafa'nın okulun bahçesinde dolaşmaya bir anlam veriyor, bunu yorumluyor hatta ne düşündüğünü bile dile getiriyor. Yine anlatımdaki çekimli fiillerin III. tekil şahısla çekimlenmiş olmaları da anlatımın hâkim (ilahi-tanrısal) bakış açısıyla oluştuğunu göstermektedir               .Kahraman(Ben) bakış açısı: kahraman hem anlatıcı hem de anlatılan konumundadır. Kahramanın sadece kendi bilgi, görgü ve tecrübesiyle yetinmesi ilahi bakış açısından en önemli farkıdır. Bu anlatımın özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
  • Bu anlatımda anlatıcı, sadece bilme, görme, yaşama imkânları ile sınırlı olanları bilir. 
  • Anlatıcı, kahramanlardan biridir.
  • Bu kahraman asıl yükü üstlenen birinci dereceden bir kahraman olabileceği gibi geri planda bir kahraman da olabilir.
  • Kahraman anlatıcının anlatıldığı roman ve hikâyeler, çoğunlukla "otobiyografik" özellikli olanlardır. 
  • Kahraman anlatıcı, birinci tekil şahıs ağzı ile konuşur.
  • Kahraman bakış açılı anlatımda kahraman anlatıcı bizzat kendi dil ve üslubunu kullanır.
  • İlahi bakış açısı anlatımına göre sınırları belli olan bir anlatımdır. Kahraman bakış açılı anlatımda anlatıcı için imkânlar kısıtlıdır.
  • "Ben" kavramı etrafında bir anlatım söz konusu olduğundan fiiller I. tekil kişiyle çekimlenir.
  • Kahraman anlatıcı bakış açısında anlatıcının bilgisi kendisiyle sınırlıdır. Diğer kahramanlar hakkında bir bilgiye sahip değildir.
  • Bu anlatımda kahraman anlatıcının sahip olduğu bakış açısı anlatıma yansır.
  • Kahraman anlatıcı bakış açısında anlatıcı eserin merkezinde yer alır.
  • Kahraman bakış açılı anlatımda geçmiş ve gelecek hakkında herhangi bir bilgi mümkün değildir.

Kahraman Bakış Açılı (Birinci Kişi-Ben) Anlatım Örnekleri

Örnek 1

Mahallenin yanı başında ihtiyar bir adama rastladım. Saygılı bir ifadeyle durumunu sordum. Beni duymadı. Bir daha o ihtiyara aynı şeyleri iletmek için ses tonumu yükselttim. Beni duyduğunu hareketleriyle gösterdi. Bana garip garip baktı.

Açıklama: Metinde kahraman hem anlatıcı hem de anlatılan konumundadır. Yani anlatıcı burada aynı zamanda kahramanlardan biridir. Bu paragrafta anlatıcı, sadece bilme, görme, yaşama imkânları ile sınırlı olanları bildiği için metnin anlatımı da kahraman bakış açılı anlatımdır.                                                                                                                                              3.Gözlemci (Müşahit/Kameraman): anlatımında anlatıcı olaylar ve kahramanlar karşısında kamera kadar bir yetkiye sahiptir. Bu bakış açısının özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Anlatıcı, kahramanların geçmiş ve geleceği ile ruh halini bilmez.
  • Anlatıcı, müşahit anlatıcı olarak da bilinir.
  • Anlatıcı aktarımı bir kamera gibi yapar. Yansızdır, objektiftir, anlattıklarına yorum katmaz.
  • Bu bakış açısında üçüncü kişi ağızdan anlatım esastır. Zaman zaman birinci kişi anlatıma da başvurulur. 
  • Gözlemci bakış açısında en önemli şey "tarafsızlık"tır.
  • Bu bakış açısında iki aşamalı bir durum söz konusudur. İlkin olup bitenleri tarafsızca izleme sonrasında da bunları tam bir tarafsızlıkla okuyucuya nakletme amaçlanır.
  • Edebi akımlardan olan realizmde "ayna" ne ise bu anlatımda da anlatıcı odur.
  • Anlatıcı bu anlatımda kahramanlardan çok daha az bir bilgiye sahiptir.
  • Kişilerin iç dünyaları, iç buhran ve çatışmaları bu anlatımda oldukça azdır.
  • Gözlemci bakış açısında anlatımı oluşturan cümleler nesnel cümlelerdir.
  • Gözlemci (objektif) bakış açısı (3. kişi ağızdan anlatım) çoğunlukla hikâyelerde başvurulan bir anlatım olup bu anlatıma romanlarda da yer yer başvurulur.

Gözlemci (Objektif) Bakış Açısına (3. Kişi Ağızdan Anlatım) Örnekler

Örnek 1

"… Sabah erkenden uyandılar. Salih oğlunu da yanına alarak tarlaya gitti. Ayşe, akşama gelecek konuklar için yemek hazırlıklarına başladı, iki kız da evin temizliğiyle ilgileniyordu…"

Açıklama: Bu bakış açısında anlatıcı olaylar ve kahramanlar karşısında kamera kadar bir yetkiye sahiptir. Parçada da bir gözlem söz konusudur. Cümleler, nesnel cümlelerdir. İlkin tarafsızca bir izleme sonra bunları aynı tarafsızlıkla yazıya dökme söz konusu olduğundan bu metin gözlemci bakış açısıyla kaleme alınmıştır denilebilir.